29 Ocak 2014 Çarşamba

Daha önce neredeydim?


34. yaşıma girdiğim şu günlerde 30 yaşına yeni giren arkadaşım Süreyya'ya verdiğim söz üzerine üç onluk olmanın hissettirdiklerini yazmaya karar verdim kendimce.

30 yaşıma girdiğimden beri gelecek planları yapmaktan vazgeçtim çünkü şunu anladım ne planlarsam planlayayım hayat her zaman bildiği gibi gelir. Sanırım içgüdüsel olarak “şimdiye kadar kendim için ne yaptım” diye sormaya başladım ve ne yaptıysam kendim için yaptım bundan sonra da bu değişmeyecek gibi görünüyor. 
Yeni yaşlar ve değişen hormon dengeleri ne getirir göreceğim sonuçta ben bu kararı aldım ama hayat bildiği gibi gelecek gene. 
Şu da bir gerçek ki kendi benliğimin farkına vardım ve bence kadınlar 30 yaşından sonra kendi benliğinin farkına varıyor zaten. 
Artık hatalarım için kendimi suçlamıyorum ne de olsa o hatalar her ne kadar benim canımı yaktıysa da her zaman bana bir şeyler öğretti o yüzden hatalarımı da sevmeyi öğrendim ve pişman olmamayı da. 
Başkalarının istediği gibi olmak zorunda olmadığımı, başkalarının mutluluğu için değil kendi mutluluğum için yaşamayı öğrendim. Başkalarının değil kendi doğrularımın ne olduğu beni ilgilendirmeye başladı. Yani kendimi tanımaya başladım. Başkalarının onayını aldığım için değil kendim olduğum, kendimi onayladığım için kendimi değerli hissetmeye başladım. 
Hayata ve insanlara tahammülümün azaldığını görürken kimseyi ve hiçbir şeyi önemsememem gerektiğini anladım.
Yaşamaktan ve yaşlanmaktan korkmanın saçma ve gereksiz bir kuruntu olduğunu gördüm. Hayatımın en olgun, bilinçli ve kendimle barışık zamanlarının başlangıcı olduğunu hissediyorum. Hayatın benden aldıklarına üzülmek yerine bana ne kattığını düşünmeye başladım.

Yaşlanıyorum diye üzülmek yerine neler hayal ettim, ne kadarını gerçekleştirdim, bundan sonra neler yapabilirim, nelerden vazgeçmeliyim diye düşünmeye başlama zamanıdır 30’lu yaşlar. Geçmişle hesaplaşma zamanıdır. İyiyi, kötüyü, hataları geride bırakıp aldığın derslerle yola çıkma zamanıdır. Hayatla ilgili sorular sormayı bırakıp cevaplamaya başlamanın zamanıdır bu yaşlar. Kendinizi daha güçlü hissedersiniz ve her şeyin altından kalkabilirim düşüncesinin iyice güçlenmeye başladığı bir dönüm noktasıdır. 
Boş vermeyi ve her şeyi, herkesi olduğu gibi kabul edip daha az sinirlenip kendinizi yıpratmamayı öğrenme zamanıdır.
Bu yaşlarda bekarsan ya da boşanmışsan (tabi çocuksuzsan) evlilik ve yalnızlık arasında araftasındır. Yalnızlığın keyfine alışmışken bir yandan hormonların alarm vermeye başlamasıyla annelik hissinden dolayı bir yandan çevrenin evde kaldın söylemleri nedeniyle evliliğe göz kırparsın.
Bence kadınlığı hissetmenin hatta kadın olmanın zirvesidir, güzelliktir, karakteri oturmuş olgun ama hala genç, hayattan ne istediğini bilen, ne yapması gerektiğini bilen bir kadınsınızdır artık. Bir erkek ne ilkinizdir ne de sonunuzdur aynı şekilde bir erkeğin ilki değilsinizdir ama sonu olabilirsiniz. Her türlü heyecana doymuş, yere sağlam basan, bilinçli bir ilişki yaşarsınız.
İnsanları daha iyi tanımaya başlarsınız. Daha güçlü ve daha özgüvenli olursunuz. Daha az hata yaparsınız, yaptığınız hatalar da sizi daha güçlü kılar. İnsan ilişkilerinizde daha net olursunuz. Ayak oyunlarıyla uğraşmazsınız. Daha içten kahkahalar atarsınız, hayatı doyasıya yaşarsınız. Bence kadınların kendini gerçekleştirdiği yaşlardır 30’lu yaşlar.



1 yorum: