34. yaşıma girdiğim şu günlerde 30 yaşına yeni giren arkadaşım Süreyya'ya verdiğim söz üzerine üç onluk olmanın hissettirdiklerini yazmaya karar verdim
kendimce.
30 yaşıma girdiğimden beri gelecek planları yapmaktan
vazgeçtim çünkü şunu anladım ne planlarsam planlayayım hayat her zaman bildiği
gibi gelir. Sanırım içgüdüsel olarak “şimdiye kadar kendim için ne yaptım” diye
sormaya başladım ve ne yaptıysam kendim için yaptım bundan sonra da bu
değişmeyecek gibi görünüyor.
Yeni yaşlar ve değişen hormon dengeleri ne getirir
göreceğim sonuçta ben bu kararı aldım ama hayat bildiği gibi gelecek gene.
Şu
da bir gerçek ki kendi benliğimin farkına vardım ve bence kadınlar 30 yaşından
sonra kendi benliğinin farkına varıyor zaten.
Artık hatalarım için kendimi suçlamıyorum
ne de olsa o hatalar her ne kadar benim canımı yaktıysa da her zaman bana bir
şeyler öğretti o yüzden hatalarımı da sevmeyi öğrendim ve pişman olmamayı da.
Başkalarının istediği gibi olmak zorunda olmadığımı, başkalarının mutluluğu
için değil kendi mutluluğum için yaşamayı öğrendim. Başkalarının değil kendi
doğrularımın ne olduğu beni ilgilendirmeye başladı. Yani kendimi tanımaya
başladım. Başkalarının onayını aldığım için değil kendim olduğum, kendimi
onayladığım için kendimi değerli hissetmeye başladım.
Hayata ve insanlara
tahammülümün azaldığını görürken kimseyi ve hiçbir şeyi önemsememem gerektiğini
anladım.
Yaşamaktan ve yaşlanmaktan korkmanın saçma ve gereksiz bir
kuruntu olduğunu gördüm. Hayatımın en olgun, bilinçli ve kendimle barışık zamanlarının
başlangıcı olduğunu hissediyorum. Hayatın benden aldıklarına üzülmek yerine
bana ne kattığını düşünmeye başladım.
Yaşlanıyorum diye üzülmek yerine neler hayal ettim, ne
kadarını gerçekleştirdim, bundan sonra neler yapabilirim, nelerden vazgeçmeliyim
diye düşünmeye başlama zamanıdır 30’lu yaşlar. Geçmişle hesaplaşma zamanıdır.
İyiyi, kötüyü, hataları geride bırakıp aldığın derslerle yola çıkma zamanıdır. Hayatla
ilgili sorular sormayı bırakıp cevaplamaya başlamanın zamanıdır bu yaşlar.
Kendinizi daha güçlü hissedersiniz ve her şeyin altından kalkabilirim düşüncesinin iyice güçlenmeye başladığı bir dönüm noktasıdır.
Boş vermeyi ve her şeyi, herkesi
olduğu gibi kabul edip daha az sinirlenip kendinizi yıpratmamayı öğrenme
zamanıdır.
Bu yaşlarda bekarsan ya da boşanmışsan (tabi çocuksuzsan)
evlilik ve yalnızlık arasında araftasındır. Yalnızlığın keyfine alışmışken bir
yandan hormonların alarm vermeye başlamasıyla annelik hissinden dolayı bir
yandan çevrenin evde kaldın söylemleri nedeniyle evliliğe göz kırparsın.
Bence kadınlığı hissetmenin hatta kadın olmanın zirvesidir,
güzelliktir, karakteri oturmuş olgun ama hala genç, hayattan ne istediğini
bilen, ne yapması gerektiğini bilen bir kadınsınızdır artık. Bir erkek ne
ilkinizdir ne de sonunuzdur aynı şekilde bir erkeğin ilki değilsinizdir ama
sonu olabilirsiniz. Her türlü heyecana doymuş, yere sağlam basan, bilinçli bir
ilişki yaşarsınız.
İnsanları daha iyi tanımaya başlarsınız. Daha güçlü ve daha
özgüvenli olursunuz. Daha az hata yaparsınız, yaptığınız hatalar da sizi daha
güçlü kılar. İnsan ilişkilerinizde daha net olursunuz. Ayak oyunlarıyla
uğraşmazsınız. Daha içten kahkahalar atarsınız, hayatı doyasıya yaşarsınız.
Bence kadınların kendini gerçekleştirdiği yaşlardır 30’lu yaşlar.
Harika
YanıtlaSil