26 Aralık 2013 Perşembe

Noel Baba



Tüm Dünya’da yılbaşının simgesi haline gelmiş olan Noel Baba'nın hayat hikayesini paylaşmak istedim bugün.
Noel Baba olarak bildiğimiz kişinin gerçek adı, Aziz Nicholaos'tır.

Noel Baba'nın, Türkiye'nin Akdeniz kıyılarında bulunan Lykia’nın Patara şehrinde doğmuştur. Nicholaos, M.S. 300′e doğru, Lykia’nın Patara kentinde, zengin bir buğday tüccarının oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Bu dönemlerde, Lykia’nın; ve Patara’nın refah içinde olduğunu da hatırlatmak gerekmektedir. Nicholaos doğduğunda, onun bir kurtarıcı olduğu düşünülmektedir. Nicholaos’ın, annesi ile babasının yaptığı adaklar; ve dualar ile, göğün hediyesi olarak dünyaya geldiği düşünülmektedir. Nicholaos’ın, fakirlerin kurtarıcısı olduğuna inanılmaktadır. Nicholaos’ın, yani Noel Baba’nın, gençlik dönemlerinden itibaren mucizeler yarattığına inanılır. Noel Baba hakkında şu olay anlatılmaktadır: Noel Baba gençliğinde, henüz inşaatı tamamlanmamış olan bir kilisenin yıkılması ile birlikte, enkazın altında kalmış, ve annesi ağlayıp üzülmeye, oğlunun öldüğünü düşünmeye başlamıştır. Noel Baba’nın, tam bu sırada, kilisenin enkazında bulunan taşların altından sağlam bir şekilde çıktığı söylenmektedir.
Bir zaman sonra Noel Baba’nın babası ölmüştür. Noel Baba’nın babasının ölümünden sonra, Noel Baba’ya önemli bir miras kalmıştır. Bu miras, Noel Baba tarafından yoksullar arasında paylaştırılmaya başlanmıştır. Aynı dönemde, Patara’nın çok önemli zenginlerinden bir tanesi de, tüm var olan servetini kaybetmiş; ve fakirleşmiştir; bu fakirlik öyle bir hal almış ki, adam, kızlarının çeyizini dahi yapamaz duruma gelmiştir. Fakir adam öyle bir hal almıştır ki, çaresizlikten, kızlarını satmayı düşünmeye başlamıştır. Durum Noel Baba tarafından fark edilir. Noel Baba bu aileye yardım etmek ister; fakat kendisini belli edip, ailenin gururunu kırmayı da istemez. Gece yarısı, bu ailenin evine girmeye başlar. Bu sırada herkes uyumaktadır. Büyük kızın penceresi açık iken, Noel Baba, bu kızın penceresinden içeriye bir kase altın atar. Bu altın, büyük kızın çeyizini almaya yetecek kadar değerlidir. Sabah uyanıp da altınları bulan kız çok sevinir. Ancak adamın iki kızı daha vardır. Noel Baba bu kızların da çeyiz paralarını karşılamak ister. Fakat bu kızların pencereleri açık değildir bu yüzden Noel Baba bu kızlar için vereceği parayı bacadan içeriye atar.
Noel Baba hakkında bilgiler burada başlar. Yılbaşı hediyelerinin öyküsü de buradan gelmektedir. Noel Baba kimdir deyip de Noel Baba ikonalarına bakarsanız, üç adet altın topunun olduğunu görürsünüz.

Noel Baba ile ilgili karşımıza çıkan bir diğer hikayeyi de sizlerle paylaşmak isterim.  
Aziz Nicholaos, Kudüs’e giderek hacı olur. Hacdan dönüşünde içerisinde bulunduğu gemi ise, şiddetli bir fırtınaya yakalanır; ve batmak üzeredir. Aziz Nicholaos dua etmeye başlar; ve geminin batmaktan kurtulmasını sağlar. Fakat bir kişi yine de denize düşmüş; ve boğularak ölmüştür. Aziz Nicholaos bu kişiyi tekrar gemiye alır; ve duaları ile diriltir. Bu nedenle, Noel Baba kimdir sorusunun yanıtı için Noel Baba hakkında bilgilere baktığımızda, Noel Baba’nın denizcilerin de dostu olarak tabir edildiğini görebilirsiniz.

Bir zaman sonra, Patara’dan Myra’ya göç eden Aziz Nicholaos, burada, ölen Başpiskoposun yerine geçecek olan kişinin kim olacağına dair anlaşmanın sağlanamadığını görmüştür. Bir karar alınır, kiliseye sabah en erken gelecek olan kişinin Başpiskopos olması kararlaştırılır. Kiliseye en erken giden kişi Aziz Nicholaos; yani Noel Baba’dır. Başpiskopos seçilir. Ve Noel Baba, Başpiskoposluğu sırasında, yine bir takım mucizeler gerçekleştirir; örneğin, üç tane generali ölümden kurtarır…

Noel Baba öyküleri; ve yılbaşı hediyeleri ile ilgili bir diğer hikaye de şu şekildedir: Myra’da kıtlığın hüküm sürdüğü bir senedir. Myra’da bulunan Andriake Limanı’na bir filo uğrar. Bu filo İskenderiye’den Byzantion’a mısır taşımaktadır. Noel Baba, her bir gemiden, Myra’ya biraz mısır bırakmalarını ister. Gemiciler bu isteği istemeyerek yerine getirirler. Fakat filo, Byzantion’a ulaştığında, gemiciler, Myra’da bıraktıkları mısırların yerinde durduğunu görür; ve şaşırırlar…

Noel Baba hakkında bilgi almaya devam ederken, Noel Baba’nın, 343 yılında, 65 yaşındayken öldüğü görülmektedir. Bunun üzerine Myra’lılar, Noel Baba’yı sonsuz uykusunda rahat ettirmek için bir kilise yaptırmış; ve kilisenin içerisinde bir lahitte, Noel Baba’yı sonsuz uykusuna uğurlamışlardır.


Ancak Noel Baba, sonsuz uykusunda huzur bulamamış, ve 20 Nisan 1087 tarihinde, Haçlı Seferleri sırasında, Bari’den gelen bir grup tarafından kemikleri çalınarak Bari’ye götürülüp, Bazilika’ya gömülmüştür. Noel Baba’nın kemiklerinin bir kısmı ise halen Antalya’da, Antalya Müzesi’nde saklanmaktadır

Gelelim günümüzdeki Noel Baba imajının hikayesine. Noel Baba’nın gündelik hayata girişi ilk kez, 1863 yılında ABD’de olmuştu. Thomas Nast adlı bir grafikçi, yoksullara, ihtiyaç sahiplerine yardım eden bir Hıristiyan azizinden esinlenerek beyaz sakallı tonton bir dede resmi çizmiş ve bu resim Harper’s Weekly adlı bir derginin 3 Ocak 1863 tarihli kapağında yayımlanmıştı.
Nast’ın siyah-beyaz Noel Baba figürünü, renklendirmeyi akıl eden kişi 1924 yılında, kapitalist tüketimin sembol içeceği Coca-Cola için reklâmlar tasarlayan İsveçli grafikçi Haddon Sundlom oldu. Bu buluş sayesinde, o tarihe kadar esas olarak sıcak mevsimlerde içilen Coca-Cola’nın kış aylarında da tüketilmeye başladığını tahmin etmek zor olmasa gerek. Ayrıca, figürün yaratılış hikâyesini bilmeyen biri için, Santa Claus gibi aziz bir kişinin renklerini taşıyan bir içeceğin, iddia edildiği gibi kötü bir içeriğe sahip olamayacağı bilgisinin bilinçaltına yerleştirilmesi de kolay olmuştu.
Sundlom’un kırmızı-beyaz elbiseli Noel Baba’sını güleç yüzüyle sekiz atlı bir rengeyiğinin çektiği kızağa bindirmek ve bu kızakla çocuklara hediyeler dağıtmasını sağlamak (böylece Coca-Cola’yı çocukların dünyasına iyice sokmak) ise, bir başka reklâm yazarının işiydi. 1939’da, Denver Gillen’in çizgileri ve Robert May’in şiirinden oluşan ve içinde “kızakla dolaşan neşeli Noel Baba” figürü taşıyan broşür o yıl tam 2,4 milyon basılıp dağıtılmıştı. 1947 yılına kadar bu broşürden kaç adet basıldığını artık siz tahmin edin. Sonuç olarak, Noel Baba’nın popülerleşmesi ile kapitalist tüketim kalıplarının yerleştirilmesi ve yaygınlaştırılması arasında sıkı bir ilişki vardı.





















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder